Wednesday, September 15, 2010

Young Boys Diye Takım Mı Olur Ya Gay Gençlik Dizisi Gibi


Gençlik dizisi dedim de aklıma geldi. İçinde şu olmayan gençlik dizisi var mı?

Aslında egzantrik bir meslek sahibi olmak isteyen (Palentolog, Antropolog kadar olmasa da işte Güzel Sanatlar ekseninde) ama ailesi tarafından Ekonomiye zorlanan kız.
Böyle asıl kahramanımız closeted bir Edith Piafmış, bu yeteneğini Mimar Sinan'da rastalı grafik öğrencileriyle, çok alternatif sinemacılarla Truffaut konuşup, "ya ben hiç türk dizisi izlemem çok banal"i motto haline getirerek (oysa sen bi dizi kahramanısın Selena) açığa çıkarası varmış ama kapitalist ve generation gap'i Mel Gibson'un yeni filmi zanneden anlayışsız anne-baba yüzünden dünyanın en sıkıcı şeyi olan ekonomiye itilmiş.

Hayatımda çok dizi izledim, 90%ı da manasızdı, sonrasında pişman oldum izlediğime ama hepsine bi kulp bulabildim. (ÖSS zamanı izlenen diziler, LGS zamanı izlenen diziler, gurbet acısı çekmekten dolayı izlenen diziler, geyik yapmak için izlenmeye başlanmış ama sonra cidden sardırılarak etrafa itiraf edilememiş diziler, bir procrastination aracı olarak diziler diye gider), bir sürü de klişe gördüm; ama şu yukarıdaki olay örgüsünden tiksindiğim kadar hiçbir şeyden de tiksinmedim hayatımda.

Ya bi kere sen Billie Holliday olsan Norah Jones olsan seni 17 yaşına kadar lise sıralarında çürütmezler kızım. Bi allahın kulu vardır etrafında sendeki yeteneği görecek, ne bileyim müzik öğretmenlerinin tek işi blok flütle Samanyolu çaldırmak veya herkese Muammer Sun'un kitabını aldırıp sonrasında bir sayfa bile açtırmamak değil; olmadı banyoda bi şarkıya mırıldanırken duyulur sesin ve hiçbir anne-baba da çocuklarında Freddie Mercury potansiyeli varken "yok illa ekonomist olacaksın, bize çarpan etkisi üzerinden sakız aldırarak ülkeyi kurtaracaksın" diye üstelemez; demek ki senin kalibren Amy Winehouse'tan çok Ankara'nın Gülü Seher konumunda ki, kimse sana el etmemiş.

İkincisi, ne sevdiniz iktisatı küçümsemeyi be. Ne sevdiniz koskoca ekonomiyi dangalak ergenlerin önüne engel olarak koymayı.
Yılların sosyal bilimi, uğruna savaşların çıktığı, devrimlerin yapıldığı, konjonktürlerin değiştiği (bu cümleyi de sırf konjonktürü cümle içinde kullanmak için tasarladım) ekonomi oldu mu sana bi modern zamanlar gulyabanisi, eve geç gelen ve buz gibi soğukta kaldırımda oturmaktan diyaliz makinesine bağlanmaya ramak kalacak olan emoya "bak ekonomi okuturup görürsün"cü tehdit unsuru?
Sizin o "ıyk çok sıkıcı", "adeta Salvador Dali olan ruhumu harcayamam öyle amfi köşelerinde" dediğiniz iktisatı, işletmesi, mühendisliği, fen bilimi geliştiriyor bu ülkeyi. Allah bilir okulda "inek lan bu" "mühendis abazan" diye dalga geçtiğin Sergei Brunlar, Mark Zuckerbergler adeta paraya para demekten vazgeçmiş hem yumuşak hem hesaplı tuvalet kağıdı formuna erilmiş- sen hala "ıyk özgürlüğümü kısıtlayamam". Kısıtlarsan şerefsizsin.
Zaten ODTÜnün mühendislik bölümleri, Boğaziçi İİSBF kollarını açmış bekliyodu da senin beyanatından sonra kepenk indirip; bu şekilde devam edemeyeceklerini anladıklarından; bilimin her türlüsüne paydos, "bırakıyorum lan atom profesörlüğünü; artık itliği hergeleliği üçkağıtçılığı öğreneceğiz" deyip beyaz önlüklerini yancılarının önüne attılar.

Herkes ne kadar meraklı özgür kuş olmaya. Eline manuel fotoğraf makinasını alan adeta bir Jan Saudek. Herkes Beth Gibbons kadar naif bir seksapeliteye, Björk kadar -aslında kimsenin anlamadığı ama çaktırmadığı- egzantrik bir özgünlüğe sahip. Herkese kendi ilişkisi Jane Birkin-Serge Gainsbourg. Fırsat verilse, herkes bi Lynch, bi Kubrick.
Bütün bunların olmasını engelleyen, insanların artistik özgürleşmesine cunta etkisi yaratan; sanata ve sanatçıya düşman olansa ekonomi.
Hadi be.

Günün birinde şansım olur da bi gençlik dizisi senaryosu yazarsam; fazlaca kaçık bir aileye doğan ve ebeveynlerinin tüm "güzel sanatlar oku" ısrarlarına rağmen namazında niyazında bi mühendis, veya ekonomist, veya "çok bilen ergenler tarafından limitleyici olarak atfedilen hangi bölüm varsa ona mensup olmak isteyen" çocuğun acıklı hikayesini ele alacağım.
Hobi olarak da yapmasın, öyle tiksindim.

hamiş: Yarın. Okul. Refet iptal. Teori gümbür gümbür.
hamiş2: buraya hala bi'şeyler yazmaya çabamsa A'dan dolayı. Kıymetini bil.

No comments:

Post a Comment