Kim demiş okul başladı ve Işıl aldığı 6 dersle ortalığın tozunu attırmaya kararlı olsa da aksiyona geçememiş fazla-gevezelerin başını çekmiyor diye? Gelsin ona çay ısmarlayayım Mozart'ta çünkü 1 haftalık Spring 2010 sürecimde yaptığım tek şey bu gibi. Bir de hunharca yeni dersler bulmak, bu kesin zevklidir alayım deyip eklemek, ardından derste sıkılıp da içten içe bir türkü tutturunca şevk kaybedip 307ye topuklanarak dersi drop etmek, yeni dersler bulmak, ortamımda çok yaygın olan o infinite loopu java değil hayatta yakalamak.
Hayır MBS için afişlerimiz adeta muhteş olmasa içimdeki iki gram enerji de kendilerini çok daha verimli kullanabilecek bir cv insanına kervan olup göç edecekler; ama i bet that you look good on the dancefloor referanslı her ürün bende arz eğrisini fazla inelastik yapmaya mahkum.
Ve eğer dün Şabaniye'de en güzel kısım olan Şabaniye ve Kartal Tibet'in birbirlerine doğru koşmalı türk filmi çekmeye çalıştıkları sahneye denk gelip de -ki koşmasız türk filmi mi var diyerek onca köy konulu, köy kokulu, mum kokulu kadın filmini hor görmeyin- "Bir Sevgi İstiyorum"u duyarak, pürtelaş indirip iTunes'a atıyorsam, bence bu yadırganmamalı, yadsınmamalı, olmamış gibi davranmamalı.
Bir Cahit Berkay gerçeği de var benden öte benden ziyade zira.
Saturday, February 6, 2010
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment